Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), insanların düşüncelerinin, duygularının ve davranışlarının nasıl etkileşime girdiğini inceleyen bir psikoterapi türüdür. BDT, insanların olumsuz düşüncelerini ve davranışlarını değiştirmelerine yardımcı olarak işlevselliğini artırmayı amaçlar.
BDT, aşağıdaki temel ilkeleri üzerine kuruludur:
- Düşünceler, duyguları etkiler.
- Duygular, davranışları etkiler.
- Davranışlar, düşünceleri etkiler.
BDT, bu ilkeleri kullanarak, insanların olumsuz düşüncelerini ve davranışlarını daha işlevsel olanlarıyla değiştirmelerine yardımcı olur. BDT, aşağıdaki teknikleri kullanır:
- Düşünce kayıtları: Danışanlar, olumsuz düşüncelerini ve bu düşüncelerin neden olduğu duygularını ve davranışlarını kaydetmeye teşvik edilir.
- Eleştirel bakış açısı: Danışanlar, olumsuz düşüncelerini daha gerçekçi ve işlevsel bir şekilde yeniden değerlendirmeyi öğrenirler.
- Davranışsal deneme: Danışanlar, yeni ve daha işlevsel davranışları denemeye teşvik edilir.
- Ev ödevleri: Danışanlar, terapi seansları arasında uygulama yapmaları için ev ödevleri verilir.
BDT, aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli psikolojik bozuklukların tedavisinde etkili olduğu kanıtlanmış bir yöntemdir:
- Depresyon
- Anksiyete
- Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB)
- Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)
- Kaygı bozuklukları
- Yeme bozuklukları
- İlişki sorunları
- Aile sorunları
BDT, kısa süreli ve odaklı bir terapi yöntemidir. Genellikle, haftada bir veya iki kez olmak üzere 12 ila 20 seans sürer.
BDT, aşağıdaki kişiler için uygun olabilir:
- Psikolojik bir bozukluğu olan veya psikolojik sorunlar yaşayan kişiler
- Daha işlevsel bir yaşam tarzı geliştirmek isteyen kişiler
- Düşüncelerini ve davranışlarını daha iyi anlamak isteyen kişiler
BDT, ruh sağlığı uzmanları tarafından uygulanan bir terapi yöntemidir. BDT’ye başlamadan önce, bir ruh sağlığı uzmanıyla görüşmek ve sizin için uygun olup olmadığına karar vermek önemlidir.
- Etkili bir terapi yöntemidir.
- Kısa süreli bir terapidir.
- Birçok psikolojik sorunu tedavi etmek için kullanılabilir.
- Daha aktif bir katılım gerektirir.
- Danışanın terapiye istekli olması gerekir.
